30 Temmuz 2012 Pazartesi

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Elie Saab 2012/2013 Couture Sonbahar-Kıs Defilesi Öncesi

Geçtiğimiz haftalarda Pavillion Cambon'da yapılan Elie Saab 2012/2012 Couture Sonbahar/Kış Defilesi mekanına elimde fotoğraf makinemle koşarak gittim ve sizler için yeni stil fotoğrafları çektim.

Kalıp gibi duran etekleri çok seviyorum. Fransa'da oldukça başarılı olan, Galeries Lafayette ve Le Bon Marche gibi saygın alışveriş merkezlerine giren Türk markamız "Dice Kayek" bu tarz kalıp gibi duran etek ve elbiseleri tasarımlarında sıkça kullanıyor.

Moda Cambazı

Paris Sokak Modası



Beyler bu defa sizler için de fotoğraflarım var. Ne kadar cezbeder, tarzınıza ilham verir, orasını bilemem. ;)
Pantolon Givenchy yaz koleksiyonundan. Çok başarılı...
Paris Sokak Modası


Sokak Modası



Çocukluğumda bozuk olmayıp gözlük takma meraklısı bir küçük kız olarak çok defa göz kontrolüne gittim. En son zar zor astigmat teşhisi koydurdum kendime. Ama numarası o kadar düşüktü ki, yine gözlük önermedi doktorum. Şimdi her yer cam numarasız gözlüklerle dolu. Takasım yok bu defa. :) 





Gömlek ve tişört düğmelerini yaz sıcağında toptan iliklemek çok konforlu olmasa da, özellikle küçük yakalı gömleklerde çok şık duruyor.


Robin Hood da aramızdaydı...




Chanel defilesi çıkışı çekimlerimden farklı olarak, dost başa düşman ayağa demeden bu defa katılımcıların ayakkabılarına odaklandım.
Sokak Modası


Sokak Modası


Böyle dolgu topuğa saygım sonsuz...


Paris Sokak Modası


Bu kadar yüksek topukla asla ve asla ve de asla yürüyemeyecek biri olarak, bu boy topuğa saygım yok. :) Ben diyeyim kıskançlık, siz diyin insan anatomisine aykırı... Ayakkabının tabanının ve topuğunun üst yüzeyi gibi yekpare şekilde aynı deriyle kaplanması çok şık, o ayrı..






Paris Sokak Modası


Altın taban detayı kesinlikle çok zarif.

Paris Sokak Modası



Paris Sokak Modası


Paris Sokak Modası





Moda Cambazı


Yıllardır bir sivri burun, bir yuvarlak burun derken şimdi tekrar küt burunlu ayakkabılar aramızda.

Ve defile katılımcılarının kıyafetleri ile tekrar devam ediyorum.
Bu modelin boyu sanırım boyu 5 metre idi. Bu zamana kadar hiçbir hemcinsimin yanında bu kadar kısa hissetmemiştim. :)



Botoks kraliçeleri, yapmayın bunu kendinize... Her şeyde bir ayar olmalı.





Sokak Modası


Ve işte Rus model Elena Perminova.. Bu kadın gerçek bir stil sahibi. Moda dünyasında hep konuştuğumuz şey, moda değil stil odaklı olmak, işte başarılı bir örnek. Her daim stil odaklı. Ve tabii ki bu zayıflığa rağmen kendisi bir anne.

Sokak Modası

Paris Sokak Modası


Paris Sokak Modası


Elena Perminova


Sezon trendlerini kendi stiline uyduran güzel. "Total look" asla kullanmıyor. Her zaman farklı parçaları birleştiriyor. Yine sezon trendlerinden neon renkler, plastik detaylar ve pilot gözlükleri oversized yırtık kot gömlekle birleştirmiş.



Sokak Modası


Özellikle de Louis Vuitton 2012 koleksiyonundan sonra ayrı parça olarak takılan yaka patladı diyebilirim. Bu da metal versiyonu. Bana metal versiyonlar daha hoş geliyor. Kumaş versiyonlar, özellikle de fisto ve dantelli olanlar hala ilkokulda taktığım yakaları anımsatıyor.

Elie Saab defilesinin çılgını olarak da bu kadını ilan ediyorum. Chanel defilesindeki Lady Gaga'nın hala kızı benzetmesi yaptığım Michelle Violy Harpers'dan sonra bu kadının tarzı sizi şaşırtmamalı... Gözlükler müthiş bir vintage örneği.




Sokak Modası


Paris Sokak Modası

Paris Sokak Modası


Tüm fotoğrafını çektiğim kadınların neredeyse hepsinin poz verirken bacaklarını çapraz yapmaları tesadüf olamaz. :) Bir bacak hareketi bizi olduğundan daha zayıf gösterir mi emin değilim, ama zarif gösterdiğini söyleyebilirim.

Sokak Modası

Sokak Modası

Kedili çantaya dikkat.

Ve son olarak defile davetiyesi üzeri desenli tırnaklar...




14 Temmuz 2012 Cumartesi

Chanel 2012/2013 Sonbahar-Kıs Couture Defilesi Grand Palais Çıkısı

Final sınav haftam olduğu için bu hafta gönderi yapamadım. Ama açığımı ivedilikle :) kapatacağım. Zira sınavlarıma rağmen attraksiyonlarımı aksatmadım.


Geçen hafta Paris'te 2012/2013 sonbahar kış defileleri yapıldı. Ben de Grand Palais'de gerçekleşen Chanel'in Haute Couture defilesine gitmeye karar verdim.


Defilenin Dosyası
Öncesinde de bir arkadaşıma uğradım. Muhabbetin uzaması ile defilenin çıkışına ancak yetiştim. Yanlış bir şey anlaşılmasın, girişine yetişsem de kapıdan fotoğraf çekmeye çalışan paparazilerden farklı bir durumum olmayacaktı. Neyse sonuna gittim. Defileye katılan kişilerden çoğu çıkmıştı, ama "baba" içerideydi. Karl Lagerfeld...
Derhal oradaki güvenlik görevlilerinden biri ile dillere destan Fransızcamla iletişime geçtim. Mümkün olan tüm iletişim kaynaklarımı kullanarak (pek çok dilde sözlü iletişim, işaret dili, sessiz sinema usulü canlandırma, pandomim mimikleri vs.) bir şekilde Karl'ın arabasının yerini öğrendim. Bu demek oluyordu ki, o adam bu arabaya binecek!

Tabii ki herkesin yığınlar halinde beklediği kapının aksine, çok sakin, forklift ve kamyonların show malzemelerini taşımak için giriş yaptığı, ana caddede olmayan yan kapıdan çıkacaktı. Oraya gittim, benim gibi ufak çaplı cin :) 3-4 genç arkadaş daha vardı. Bu küçük kalabalıkta bile tabii ki benden başka bir Türk daha vardı ve tabii ki baba tarafından hemşehri çıktık. :)


Karl'ın K plakalı lacivert Rolls Royce'u



Evet boynumda asılı bir Canon eos 7d, elimde bir Balenciaga alışveriş poşeti, ama içerisinde Türkiye'den özel olarak gönderilmiş 3 kg yeşil erik, toplam 5kg'lik bir ağırlıkla 1 saat Karl Lagerfeld'in çıkmasını bekledim. Çıktı, arabası ile tam önümden geçti, ben gördüm. :)

Boyum halen aynı, uzamamış. Bari kilom azalsaydı.. :)
O da olmamış...

Arabası ile geçerken fotoğraf çektim. Size de ancak siyah film camlı araba fotoğrafları var, onları gösterebileceğim. Zira yüzünü görmek isteyenler için Google görseller var. (Diyerek yüzünü çekememiş olmamın ezikliğini örtbas etmek istiyorum...)


Karl Lagerfeld

Günün özeti olarak; Karl'ın arabası, defileden çıkan ikonalar, kokonalar, modeller, onlar bunlar ve yeşil can erik...


Ve işte günün fotoğrafları...





Ulla Parker karşınızda. Sarah Jessica Parker edalı, nefis beyaz Chanel elbiseli, Balenciaga babetli, Hermes çantalı bir New York'lu. Elbisenin inci detayları çoook zarif. "Defileden her çıkan derhal telefonla konuşur" diye bir kural varmış, öğrenmiş oldum. Bakınız diğer fotoğraflara, yanılmadığımı bizzat görünüz.









Yuvarlak, hatta deyim yerindeyse tostoparlak gözlük trendi gümbür gümbür geliyor. Söylemedi demeyin.



Ve karşınızda bakmaya doyamadığım bir elbise, Rus model Elena Perminova'nın üzerinde. Derhal elimde fotoğrafın çıktısı ile, bir terzinin kapısını çalarak aynısını kendime diktirmek ve ilk olası okazyonda giyerek kasıla kasıla ortalıkta salınmak gibi bir hayalim var. 
Elbise Ulyana Sergeenko imzalı.





Asla böyle bir elbise ile böyle bir çantayı birlikte kullanmazdım. Yine de şaşırtıcı şekilde muhteşem bir tarz, "look" olmamış mı?




Müthiş çiçek dokulu etek uçları... Ve altından belli belirsiz çıkan tül kuyruğu...





Ayrıca kızcağımız çok mu güzel, bana mı öyle geliyor? Yok yok, alenen taş bebek.



Anneciğim içine astar giysen daha mı iyiydi sanki.. :)

Ve şimdi de karşınızda Chanel ve pek çok markanın modelliğini yapmış, Vogue gibi dergileri süslemiş Caroline de Maigret. Böyle dediğime bakmayın, yerli yabancı modeller konusundaki bilgim çok sığ. O kadar sığ ki, kadının fotoğraflarını çekerken adını sorup, kodlattırdım. Ardından çevremdeki herkesin deklanşör ve "Caroooliiiineee" seslerini fark ettim. Caroline son derece mütevazi adını kodladı bencağıza. :) Sıfır makyaj, dağınık saçlar, sade bir elbise, deri ceket, tarz bir Mulberry çanta ve düz sandaletler. Kırmızı kar yağsa Türk bir model, bırakın Chanel'i, x bir defileye böyle gitmez.






Ve Caroline'den sonra yeni, tam zıttı denilebilecek bir stil: "Şaşaada sınır tanımam."






"Ayrıca Louboutin'in 16cm'lik topuklularıyla gık demeden yürürüm."




Dolgu topuğu yazlık açık ayakkabılar dışında sevmeyen biriydim. Ama doğru tarz ayakkabılarda kullanılan dolgu topukları göre göre daha bir sever oldum. Bknz. pembe püsküllü elbise altındaki yandan püsküllü kirli beyaz çizmeler.





"Defileden çıkınca derhal telefonla konuşulur" geleneğinin takipçilerinden.




Ve ortalıkta dolanan küçük kızlar.





Bu yıl tütü etekleri günlük hayat kullanımında daha bir görür oldum. Hatta son Türkiye seyahatimde, Cengiz Abazoğlu koleksiyonunu görmek için mutlaka uğradığım Adil Işık'ta yerlere kadar olan versiyonunu gördüm. Üzerine beyaz bir tişörtle gerçekten alternatif bir şıklık.

Şimdi de karşınızda Lady Gaga'nın hala kızı. Baba tarafından hısım akraba olurlar, adeta. :) Şu an kendisi bu bayağı esprimi okusa gerçekten benden nefret ederdi. Zira internet aleminde kendisinden "muse" (ilham perisi) diye bahsediliyor. LV, Givenchy ve bilumum büyük moda evi defilelerinin her daim davetli listesinde. Michelle Violy Harpers...



Daha az önce yuvarlak gözlükler gümbür gümbür geliyor, demedi demeyin demiştim. Buyrunuz.




Mavi çanta Moynat. Hocalarımdan bir tanesi, kuruluşu 1849 olan bu Fransız çanta markası için, çok yakın zamanda Hermes kadar popüler olacağı iddiasında bulunmuştu. Plastik tabanlı, şeffaf plastik bantlı ayakkabılar için lal oldum, bir şey diyemeyeceğim.






Soldaki ayaklarda tabanı bordo bir dolgu topuk ve sağdaki ayaklarda bir Louboutin klasiği, Pigalle.



Bu Chanel taçtan istiyorummmm! Tüylü aksesuarlara oldum olası bayıldım.



Ve Karl Lagerfeld, Rolls-Royce'unun arka koltuğuna kurulmuş, Grand Palais'yi terk ediyor. Bir eliyle beyaz elbisesinin eteğini kaldıran koket Fransız'ın hemen arkasından...